174- Nöbet Tutmak
[-: 8815/2 :-] Abdullah (b. Mes'ud)
anlatıyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hudeybiye zamanında yanımıza
gelejiği zaman: "Kim bu gece nöbetimizi tutacak?" diye sordu. Ben:
''Ben tutarım" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen
uyursun" karşılığını verdi ve bir daha: "Kim bu gece nöbetimizi
tutacak?" diye sordu. Herkes sustu. Bunun üzerine ben yine: ''Ben
tutarım" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman
sen tut" buyurdu. Ben de onların nöbetini tuttum. Ancak sabaha karşı
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dediği gibi oldu ve uyudum.
Uyandığımda güneşin kızgınlığı omuzlarımızdaydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) kalktı ve (namaz konusunda) her zaman yaptığı (kıldığı) gibi yaptı
ve: "Allah uyumanızı istemeseydi uyumazdınız. Ancak Allah sizden
sonrakilere, uyuyanlara ve unutanIara bu konuda sünnet olsun istedi"
buyurdu.
Tuhfe: 16225
8803. hadiste tahrici
yapıldı.
الدعاء
للحارس
175- Nöbetçiye Dua
Etmek
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
قال حدثنا
الليث عن يحيى
بن سعيد عن
عبد الله بن
عامر بن ربيعة
أن عائشة قالت
سهر رسول الله
صلى الله عليه
وسلم مقدمة
المدينة ليلة
قال ليت رجلا
صالحا من
أصحابي
يحرسني
الليلة قالت فعجبنا
من ذلك قال
فبينا نحن
كذلك إذ سمعنا
خشخشة سلاح
فقال من هذا
قال سعد بن
أبي وقاص فقال
له رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ما جاء
بك قال سعد
وقع في نفسي
خوف على رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فجئت أحرسه
فدعا له رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ثم
نام
[-: 8816 :-] Hz. Aişe
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir (yolculuk dönüşünde)
gece Medine'nin girişinde geceledi. Bir ara: "Keşke ashabımdan salih biri
olsaydı da nöbetimizi tutsaydı" buyurdu. O esnada bir hışırtı sesi duyduk.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim o?" diye sorunca:
"Ben Sa'd b. Ebi Vakkas'ım" karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Niye geldin?" diye sorunca da, Sa'd: "Allah
Resulüne karşı içimde bir korku oldu. Bunun için nöbetini tutmaya geldim"
cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayır
duada bulundu ve ardından uyudu.
Tuhfe: 16225
8160. hadiste tahrici
yapıldı.
فضل
الحرس
176- Nöbet Tutmanın
Fazileti
أنبأ محمد بن
بشار قال
حدثنا يحيى
قال ثنا ثور
بن يزيد عن
عبد الرحمن بن
عابد عن مجاهد
بن رباح عن بن
عمر عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال ألا
أنبئكم بليلة
أفضل من ليلة
القدر حارس حرس
في أرض خوف
لعله لا يرجع
إلى أهله قال
محمد كان يحيى
إذا حدث به
على رؤوس
الملا لا
يرفعه وإذا حدث
به في الخلوة
وخاصة رفعه
[-: 8817 :-] ibn
Ömer'in bildirdiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size Kadir
gecesinden daha hayırlı olan bir geceyi söyleyeyim mi? Düşman korkusu olan bir
yerde, bir nöbetçinin nöbet tuttuğu gecedir. Olur ya o kişi belki ailesine geri
dönemez" buyurdu.
Muhammed der ki: Yahya
bu hadisi bütün halka aktardığı zaman hadisi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e dayandırmazdı. Fakat yakınlarına ve arkadaşlarına aktardığı zaman
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e dayandırırdı.
Tuhfe: 7408
Bu Hadisi Kütüb-i
Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.
أنبأ الحارث
بن مسكين
قراءة عليه عن
بن وهب قال
حدثني عبد
الرحمن بن
شريح عن محمد
بن شمير عن
أبي علي
الجنبي عن أبي
ريحانه قال
خرجنا مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
غزوة فسمعته
يقول حرمت
النار على عين
دمعت من خشيت
الله حرمت
النار على عين
سهرت في سبيل
الله ونسيت
الثالثة
وسمعت بعد أنه
قال حرمت
النار على عين
غضت عن محارم
الله
[-: 8818 :-] Ebu
Reyhane der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile bir gazveye
gitmiştik. Bir ara: "Allah korkusu ile yaşaran gözlere ateş haram kılındı.
Allah yolunda gece uyumayan gözlere ateş haram kılındı" buyurduğunu
bildirir. Üçüncü sözünü ise unuttum. Ancak daha sonra: "Allah'ın haram
kıldığı şeylere bakmaktan sakınan gözlere ateş haram kılındı" dediğini
işittim.
Tuhfe: 12040
4310. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا محمد
بن يحيى بن
محمد قال حدثنا
أبو توبة قال
حدثنا معاوية
بن سلام عن
زيد بن سلام
أنه سمع أبا
سلام قال
حدثني
السلولي أنه
حدثه سهل بن
الحنظلية
أنهم سافروا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يوم حنين
فأطنبوا في السير
حتى كان عشية
حضرت الصلاة
عند رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فجاء رجل
فارس فقال يا
رسول الله إني
انطلقت من
أيديكم حتى
طلعت جبل كذا
وكذا فإذا أنا
بهوازن على
بكرة أبيه
بظعنهم
ونعمهم
ونسائهم قد
اجتمعوا إلى
حنين فتبسم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وقال تلك
غنيمة
المسلمين غدا
إن شاء الله
ثم قال من يحرسنا
الليلة فقال
أنس بن أبي
مزيد الغنوي
أنا يا رسول
الله فقال
اركب فركب
فرسا له فجاء
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فقال له رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
استقبل هذا
الشعب حتى
تكون في أعلاه
ولا تغزن من
قبلك الليلة
فلما أصبح خرج
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إلى
مصلاه فركع
ركعتين ثم قال
هل أحسستم
فارسكم قال
رجل يا رسول
الله ما
أحسسناه فثوب
بالصلاة فجعل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وهو يصلي
يلتفت إلى
الشعب حتى إذا
قضى صلاته سلم
وقال أبشروا
قد جاء فارسكم
فجعلنا ننظر
إلى خلال
الشجر في
الشعب فإذا هو
قد جاء حتى
وقف على رسول
الله صلى الله
عليه وسلم فقال
إني انطلقت
حتى كنت في
أعلى هذا
الشعب حيث أمرني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فلما
أصبحت طلعت
الشعبين
كليهما فنظرت
فلم أر أحدا
فقال له رسول
الله صلى الله
عليه وسلم هل
نزلت الليلة
قال لا إلا
مصليا أو قاض
حاجة قال فقد
أوجبت فلا
عليك ألا تعمل
بعد هذا
[-: 8819 :-] Sehl b.
el-Hanzaliyye anlatıyor: Huneyn savaşı sırasında, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile beraber yola çıkmıştık. Yürüyüşümüz uzun sürmüştü. Akşam
olduğunda namaz için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında
bulundum. Bir atlı geldi ve:
"Ey Allah'ın
Resulü! Sizin yanınıza gelene kadar filan ve filan dağı geçtim. Hevazin
kabilesi büyükten küçüğe, yüklü yüksüz develeri ve kadınları ile Huneyn'de
toplanmış bulunmaktalar" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
tebessüm edip: "Yarın bunlar Müslümanların ganimeti olacaktır
inşaaIlah" buyurdu. Sonra: "Bu gece nöbetimizi kim tutacak?"
diye sorunca, Enes b. Ebi Mersed el-Ganevi:
"Ey Allah'ın
Resulü! Ben tutarım" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "(Atına) Bin" deyince, o da atına binip Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Şu dağa git ve en yüksek yerine çık. Bu gece senin bulunduğun
taraftan saldıroya uğramayalım" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sabahladığında namazgahına gidip iki rekat namaz kıldı. Sonra:
"Atlınızı gördünüz mü?" diye sordu. Bir adam: "Görmedik, ey
Allah'ın Resulü!" dedi. Namaz için kamet getirildi ve Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza başladı. Namaz kılarken de dağ'a
bakıyordu. Namazı kılıp selam verdiğinde: "Müjdeler olsun size! Atlınız
geldi" buyurdu. Biz de dağdaki ağaçların ardına bakmaya başladık. Bir süre
sonra Enes geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında durup:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in emrettiği gibi dağın en
yüksek yerine çıktım. Sabahladığım zaman da her iki dağa çıkıp bakındım, ancak
kimseyi göremedim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bu gece hiç aşağı indin mi?" diye sorunca: "Hayır! Ancak namaz
kılmak ve ihtiyaç gidermek için indim" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen (Cenneti) kazanacak bir amel işledin.
Bundan sonra bir amel işlemesen de olur" buyurdu.
Tuhfe: 4650
Diğer tahric: Hadisi
Ebu D:ivud (916, 2501) rivayet etti.